Peki... su içmenin sırt ağrılarınıza iyi gelebileceğini hiç düşünmüş müydünüz?! Lütfen dikkat! Bu bilimsel bir gerçek değil, sadece gözleme dayalı bir düşünce. Çoğumuz bütün günü masa başında geçirdiğimiz işlerde çalışıyoruz. Gözlerimizi bilgisayar ekranına sabitleyip, hiç yerimizden kıpırdamadan, sırt ve boyun sağlığımızı hiç aklımıza getirmeden oturuyoruz. Yerimizden ancak tuvalete gitmek için kalktığımızı düşünebiliriz. Bu noktada, sizlere tavsiyemiz masanızda sürekli olarak BİR BARDAK su bulundurmanız ve tabii ki bolca su içmeniz. Altını çizerek bir kez daha belirtelim: bir bardak. Bir şişe ya da bir litre değil. Bu önerimizin altında yatan incelik şu: masanızda sürekli olarak bir bardak su bulundurmak ve bir gün içerisinde bolca su tüketebilmek için sık sık yerinizden kalkmak zorunda kalacaksınız. Ayrıca, içtiğiniz suyu vücuttan atmak, yani tuvalete gitmek için de bolca yerinizden kalkmak zorunda kalacaksınız. Böylelikle, yerinizden kalkmak için bolca bahaneniz olacak ve bu da, günümüz iş dünyasında ve bilgisayar karşısında geçen günlük hayatınızda artan sırt ve boyun sorunlarına karşı bir önlem olacak.
Su içmenin inceliklerine gelince... Suyu oda sıcaklığında içebileceğiniz gibi, soğuk ya da sıcak (ısıtılmış) su içtiğinizde, metabolizmanızı harekete geçirdiğinizi düşünebilirsiniz. Çünkü vücut sıcaklığınızdan farklı ısıda suyu içtiğinizde, vücudunuz bunu kendi ısısına getirmek için enerji harcayacaktır. Su içerken dikkat etmeniz gereken bir nokta da, suyu lıkır lıkır değil, yudum yudum içmek gerektiği. Öncelikle, bir anda çok miktarda su içildiğinde, tansiyon aniden değişebileceği için sağlık için son derece zararlı olduğu söyleniyor. Ayrıca, yavaş, azar azar, yani yudum yudum içilen suyun, vücuttan daha yavaş atıldığı ve böylelikle toksinlerin ve yağların vücuttan atılması açısından daha faydalı olduğu söyleniyor. Ve tabii ki, özellikle sıcak yaz aylarında en az 1,5 litre su tüketmemiz gerektiğini artık hepimiz ezbere biliyoruz, zaten...
Son olarak, suyun inceliklerinden biri olarak, suyla ilgili yapılan ve dünya genelinde en çok ses getiren çalışmadan bahsetmek istiyoruz: Dr. Masaru Emoto tarafından çekilen su molekküleri fotoğraflarındaki mucize!.. Bu çalışmayı daha önce duymuş olabilirsiniz; duymadıysanız, internetten araştırarak bu konuda bir çok kaynağa ulaşabilirsiniz. Fakat biz de kısaca değinelim: Dr. Emoto, üzerine çeşitli kelimeler yazıp yapıştırdığı veya sözlü olarak sürekli belli kelimeleri okuduğu su kütlelerindeki moleküllerin resimlerini çekerek, düşünce ve duyguların fiziksel realiteyi değiştirebildiğini kanıtlamıştır! Ve, bu konuyla ilgili bir belgeselde, bu gerçek çok çarpıcı bir şekilde ifade edilir: Duygu ve düşünceler, suyun üzerinde böylesine bir etki yaratabildiğine göre, %90'ı sudan oluşan bedenimizde nasıl bir etki yaratabileceğini düşünebiliyor musunuz?
Bütün bunları bir araya getirdiğimizde, biz de, naçizane, size şunları öneriyoruz:
Bolca su için.
Çalışma masanızda, televizyon seyrederken sehpanızın üzerinde, yemek yerken tabağınızın yanında, mutlaka bir bardak su bulundurun.
Suyu kimi zaman oda sıcaklığında, kimi zaman soğuk, kimi zaman da ısıtarak için.
Ama en önemlisi, bardağınızdaki suyla konuşun! Ona güzel şeyler söyleyin. Mesela deyin ki: Seni içtiğim zaman bana sağlık ve güzellik vereceğini biliyorum, seni bana verdiği için Allah'a ve evrene şükrediyorum. Ya da kısa şeyler de söyleyebilirsiniz: Sevgili su, iyi su, sağlıklı su, gibi...
Siz güzelliğinizi suya yansıtın, su da kendi güzelliğini, iyiliğini, saflığını size yansıtsın!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder